ORTA KAVRULMUŞ ÇEKİLMİŞ KAHVE - TÜRK KAHVESİ Ağır ağır lezzetlendirip mis gibi aroma verdiğimiz, orta kavrulmuş Brezilya kökenli 17/18 Rio Minas Kahve Çekirdeğinden çekilmiştir.
Türk Kahvesinin Tarihi Kahvenin topraklarımıza ulaştığı zamanlar tahminen 16. yy yarısından itibarendir. İnsanlar bu içecek ile bağ kurmuş, çeşitli sohbetler için araç olarak görmüş hatta sosyalleşmenin bir gereği olarak ‘Kahvehaneler’ kurmuşlardır. Her ne kadar bu içeceği ülkemiz topraklarında yetiştirmek mümkün olmamışsa da kendimize has kavurma şeklimiz ile ‘Türk Kahvesi’ adıyla tüm dünyada kahveye farklı bir bakış açısı getirmiş bulunmaktayız. Tüm bunlardan sonra kahvenin Osmanlı İmparatorluğu’na nasıl geldiğine bakacak olursak bu konuda iki farklı rivayet bulunmaktadır. Birincisine göre, 16. Yy’da Suriyeli iki kişi (Halepli Hukm ile Şamlı Şems) tarafından İstanbul’a getirilir. Diğer rivayete göre Yemen Valisi olan Özdemir Paşa kahve çekirdeklerini İstanbul’a getirir ve Paşa’nın vesilesiyle saray kahveyle tanışmış olur. Saray teşkilatına “kahvecibaşı” tahsis edilir. Günden güne daha fazla önem arz etmeye başladı. Zaman içerisinde padişahın kahvesi için özel olarak Eyüp tepesi civarındaki Gümüşsuyu’ndan su getirilmeye başlanıldı.
Türk Kahvesi ve Kültür Zaman içerisinde bu içeceği hayatlarının her alanında kullanmaya başlayan Türk’ler kahvenin içilmesinde özel bir zaman oluşturmuşlardır. Dilimizde günün ilk öğünü anlamına gelen ‘Kahvaltı’ kahve içmeden önce yenecek şeyler anlamındadır. Kültür mekanı olarak gösterilen kahvehaneler, toplumsal paylaşımların gerçekleştiği bir mekan olarak hizmet vermekteydi. Zamanla halk arasında daha kısa bir şekilde sadece içeceğin adı ile ‘Kahve’ olarak söylenmekteydi. Kahve içme alışkanlığı yaklaşık olarak beş yüz yıldan fazla bir zamandır devam etmektedir. Belli bir zaman diliminden sonra, bu içecek etrafında maddi ve manevi kültür unsurları oluşurken, bu unsurlardan bazıları günümüze kadar gelmiş, bazıları da ortadan kalkmıştır. Kahvehane, fal bakma-baktırma kültürü günümüzde hala devam etmekte olan eski bir gelenek iken kadınların hamamda kahve içme kültürü günümüzde görülmeyen bir tüketim davranışıdır. Bu tip tüketim davranışlarının yanında kahve ile ayrı bir kültür oluşturmuş Türkler’in diline de etkileri olmuş ve günümüzde hala kullanılmaktadır. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır, gönül ne kahve ister ne kahvehane gönül muhabbet ister kahve bahane, berberin soluması tellağın terlemezi kahvecinin söylemezi gibi örnekler verilebilir.
Öyle ki kahve tutkunları için özel bir gün olarak ‘Dünya Kahve Günü’ adıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu özel günün kutlandığı tarihler farklılık gösterse de amaç kahve severleri bir araya toplayarak yüzyıllardır süregelen sosyalleşerek bu içecekten daha çok keyif almayı mümkün kılmaktır. Kahve Festivalleri ise son dönemlerde popüler olan bir etkinliktir. Metropol olarak adlandırdığımız büyük şehirlerde gerçekleşen bu organizasyonlarda kahve tutkunları bir araya gelerek onlarca çeşit kahve çeşitlerini en ünlü baristaların elinden tatma imkanı buluyor.
Bol Köpüklü Kahve Yapımı Her bir fincan için iki çay kaşığı Türk Kahvesi cezveye koyulur. (Taze çekilmiş kahve kullanılması önerilir.) Her fincan için içme suyu eklenir. (Buzdolabından çıkmış su kullanmanızı öneririz. Çünkü klorlu çeşme suları kahvenizin tadını bozabilir.) İsteğe göre şeker eklenir yada eklenmez. Cezvede tüm malzemeler iyice karıştırıldıktan sonra kısık ateşe verilir. (Kısık ateşte ve hiç karıştırılmadan pişirilmelidir.) Tam kaynama zamanında kahve ocaktan alınır ve bir kaşık yardımıyla üzerindeki köpük fincanlara dağıtılır daha sonra tekrar ateşe koyulur. Kahve tekrar kaynadığında ise tüm fincanlara eşit olarak dökülür. (Fincanın direkt olarak ortasından dökerseniz köpük dağılacaktır bu yüzden fincanın yanından dökmeniz önerilir.) Kahve Saklama Yöntemi Kavrulmuş kahvenin taze kalabilmesi için havaya ve neme maruz kalmaması gerekir. Yani tüketeceğiniz miktarda az ve sık olarak kahvenizi satın almanızı öneririz. Hava almayan kilitli paketinde veya kabında, serin ve ışık almayacak bir şekilde muhafaza edilmelidir. Çekirdekli kahveyi evde kendiniz öğütecekseniz de bu işlemi kahveyi hazırlamadan önce yapmanızı öneririz. Çünkü öğütülmüş kahve daha çabuk bayatlar. Kahveyi öğütülmeden saklamak bayatlamasını geciktirecektir. Bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise kahveyi sakladığınız kabın içerisinde metal kaşık bırakılmamasıdır. Metal kaşık kahvenin tadının bozulmasına neden olacaktır.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.